Sülük, hayvanlar aleminin en enteresan canlılarından biridir. Sülükler, halkalı solucanların Sülükgiller familyasına ait bir alt grubudur. Sülükler, kan emerek beslenirler. Vücutlarının her iki ucunda, kan emmeye yarayan vantuzlar bulunur. Sülüklerin boyları genellikle 10-20 cm arasında değişir. Ancak rastlanan en uzun sülük 75 cm olarak tespit edilmiştir. Halkalı solucanlar grubunun kan emen sınıfındandırlar.

Sülükler açlığa uzun süre dayanabilen bir yapıya sahiptirler. Vücutları 34 adet halkadan oluşur ve kılsızdır. Vücutları, su geçirmeyen ve koruyucu özellikteki kütikula adı verilen mumsu bir tabakayla kaplıdır. Sülüklerin vücutları yassıdır ve arka vantuzları daha büyüktür. Suda yılan gibi yüzerler, susuz ortamda ise vantuzlarıyla tırtıl gibi hareket ederler. Çoğunlukla koyu, yeşilimtırak renklerde olurlar.

Sülükler, tatlı sularda, denizlerde ve rutubetli topraklarda yaşarlar. Yaşam alanları, rutubetli ve düzenli yağış alan yerlerdir. Bu sebeple kurak alanlarda yaşayamazlar. Sülüklerin 20-25 yıl arasında yaşadıkları tespit edilmiştir. Yaşam süreleri, ait oldukları familyaya göre oldukça uzundur. Sülüklerin çeşidi ise 300'den fazladır. Tıp alanında kullanılan "Hirudo medicinalis" adlı türü tıp uzmanları tarafından bilinir ve tedavi için kullanılır.

Sülüklerin çoğu kan emerek beslenir; ancak bazı türleri etçildir. Etçil sülükler küçük kurtlar, salyangozlar ve böcek larvalarıyla beslenir. Genellikle balıkların ve memelilerin derilerine yapışarak kan emerler. Bir sülük, kendi ağırlığının sekiz katı kadar kan emebilir. Yeni kan emmiş bir sülük, yaklaşık bir yıl boyunca beslenmeden yaşayabilir. Kan emmek için bir canlıya yapıştığında, tükürüğünde bulunan ve kanın pıhtılaşmasını engelleyen maddeyi salgılar. Böylece canlıdaki kan pıhtılaşmaz ve sülük rahatça kan emer. Bazı sülüklerin küçük ve keskin dişleri de bulunur.

Sülüğün emdiği kan kursağında toplanır ve bu şekilde vücudu şişer. Vücudun büyük çoğunluğu kursaktan oluşur. Normalde sülük, 20 dakikada neredeyse tamamen şişer ve kan emme işlemine son verir. Kanı emdiği yerden bir süre daha kan sızması devam eder. Kursağında biriken kanı sindirmesi için vücudunda bulunan bakteriler işbaşı yaparak sindirimi sağlar.

Sülüklerde hem erkeklik hem de dişilik özelliği bulunur. Uygun ortamlara bıraktıkları yumurtalarla çoğalırlar. Yumurtadan çıkan yavru sülük, önce bir böceğe, sonra bir kurbağaya ve daha sonra daha büyük bir canlıya yapışarak yaşamaya çalışır. Büyük bir canlıya yapışıncaya kadar üç yıllık bir ergenlik dönemi geçirirler.

Sülükler deri yoluyla solunum yapar. Çok az çeşidi solungaç solunumu yapar. Tıp sülüğü olarak bilinen türde beş çift göz bulunur. Güneş ışığında fazla kalamadıkları için yaprak ve taşların altında saklanırlar. Sülüklerin derilerinde bulunan hassas algılayıcılar sayesinde ısıyı, dokunmayı ve kimyasal uyarıları algılarlar. Bazı sülükler, hayvan hastalıklarını yapıştıkları hayvandan diğer hayvana taşırlar.

Sülüklerin tıp alanındaki kullanımı yaklaşık 2500 yıl öncesine kadar dayanmaktadır. Günümüzde de mikro ve plastik cerrahide tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Sülükler, tıp alanında ağrı kesici, kas gevşetici, bağışıklık sistemini düzenleyici, kanın pıhtılaşmasını engelleyici, oluşmuş pıhtıyı eritici, tansiyon dengeleyici, mikrop öldürücü ve stres giderici etkileri için faydalanılmaktadır.